needles-on-the-ground-2021-08-29-01-09-09-utc

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, uyuşturucu kullanan kişilerin suçlu değil, danışan olduklarına işaret ederek, bu kişilere ilişkin toplumda yanlış bir algı bulunduğunu ifade etti.

Türkiye’de uyuşturucu ile mücadelede güçlü ve kararlı bir iradenin olduğunu vurguladı.

Uyuşturucu ile mücadele kapsamında Türkiye’nin yol haritasının belirlenmesi amacıyla Başbakanımız öncülüğünde Ankara’da ”1. Uyuşturucu ile Mücadele Şurası”nın başladığını hatırlatan Tarhan, Şura’da uyuşturucu ile mücadele acil eylem planının tartışıldığını, katılımcıların görüş ve önerilerinin alındığını bildirdi.

Tarhan, uyuşturucu ile mücadelede üretici, aracı ve tüketici arasında yaşanan her sürecin ayrıntısıyla tartışıldığı Uyuşturucu ile Mücadele Şurası’nın  başarılı olması durumunda, bu çalışmanın dünyaya model olacak bir sonucu ortaya çıkarabileceğini ifade etti.

-Sözel destek yerine bilimsel projeler geliştirilmeli-

Kamunun liderliğinin önemli ancak yeterli olmadığını savunan Tarhan, toplum olarak uyuşturucuyla mücadele başlatmak gerektiğini söyledi.

”Devletin sahip çıkması güzel ancak tek başına yürüteceği çalışma değil. STK’lar, üniversiteler de buna sahip çıkmalı” diyen Tarhan, mağdur kişilere yardım konusunda mutlaka projelerin hazırlanması, sözel destek yerine bilimsel, her ihtiyacı karşılayacak projeler geliştirilmesi gerektiğini bildirdi.

Uyuşturucunun panzehirinin ”bilimsel projeler” olduğunu belirten Tarhan, ”Bunun için kesinlikle bütçe ayrılmalı aksi halde çalışmalar kütüphanelerde raflarda kalır. Kalkınma Ajansı, TÜBİTAK, Avrupa Birliği destekleriyle sosyal projeler geliştirilmeli. Ancak projelerle mücadele etkili bir şekilde sürdürülebilir” şeklinde konuştu.

-Uyuşturucu ile mücadelede 4 önemli aşama

Uyuşturucu ile mücadelede 4 önemli aşama olduğunu vurgulayan Tarhan, şöyle devam etti:

”İlki koruyucu ve önleyici çalışmalar. Bu aşamada farkındalık oluşturmak ve bilgilendirmek çok önemli. İkinci aşama risk grupları. Bu grup madde kullanan kişilerin yakınları, ailelerinden oluşuyor. Ailede madde kullanan bir kişi varsa orada risk söz konusudur. Bunun için de projelerin geliştirilmesi gerekiyor. Üçüncü aşama, tedavi süreci. Tıbbi ve tedavinin olduğu dönem. Bu aşamanın da sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi gerekiyor. Ve son aşama, tedavinin bittiği, sosyal, mesleki ve bireysel yenilenme merkezinin söz konusu olduğu süreç. Bu ayak da önemli. Eğer dört ayak kontrollü ve sağlıklı bir şekilde sürdürülürse başarı da gelir.”

Madde kullanımı noktasında dünyada bir salgın olduğunu ve bunun tahmin edilenden hızlı bir şekilde ilerlediğini anlatan Tarhan, ancak önlemenin mümkün olduğuna, Şura’da bu konuların konuşulup tartışıldığına dikkati çekti.

Tarhan, ”İstatistikler var bu konuda, fakat buz dağının görünmeyen bir yüzünün de olduğu unutulmamalı”’ değerlendirmesinde bulundu.

-”Sosyal danışanların olan toplum riski var”

Uyuşturucunun gelecek nesilleri çalan bir madde olduğunu, kullanımının bu hızla devam etmesi durumunda 30 sene sonra toplumu ciddi riskler beklediğini belirten Tarhan, ”Üretmeyen, sadece tüketen, sosyal danışanlıkları olan bir toplumla karşı karşıya kalabiliriz” dedi.

Uyuşturucu kullanan kişilerin suçlu değil, danışan olduklarına işaret eden Tarhan, bu kişilere ilişkin toplumda yanlış olan bir algı bulunduğunu kaydetti.

Tarhan, ”Toplumun uyuşturucu kullananları suçlu ve sanık sandalyesine oturtuyor, bu algı kırılmalı. Bu algı kırılmazsa kişiler toplumdan daha da çok kopuyor. Uyuşturucu bataklığına saplanıyor. Bu kişilerin suçlu muamelesi görmemesi gerekiyor. Danışan olduğunu savunmak gerekiyor. Şuranın amaçlarından biri de bu” şeklinde konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir